Keratokonus, korneanın koni biçiminde öne doğru çıkarak inceldiği bir göz hastalığıdır. Görme kalitesini bozan bu hastalık, genellikle genetik etkenlidir. Tedavi edilmediği durumlarda görmede azalma sonucu körlüğe yol açabilir. Bu yüzden genetik yatkınlığı olan kişilerin, göz kontrollerini ihmal etmemeleri gerekir. Erken teşhis edildiği zaman hastalık, kolay bir şekilde tedavi edilebilir. Peki, keratokonus belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Detaylar yazımızda.
Keratokonus, kornea şeklinin öne doğru sivrilmesi sonucu bozulduğu ve koni şeklinde bir çıkıntı halini alması ile oluşan bir göz rahatsızlığıdır. Gözün en ön kısmında yer alan kornea şeffaf kubbe şeklindeki katmandır. Korneada meydana gelen bu farklılık göze gelen ışığın görme alanında odaklanmasını engeller. Neticede bulanık ve bozuk bir görüş oluşur ve bu nedenle de okuma ve araba kullanma gibi günlük faaliyetlerin yerine getirilmesi güç bir hale gelir. Kalıcı bir körlüğe sebep olmayan keratokonus, erken teşhis edildiği takdirde çeşitli şekillerde tedavi edilebilir.
Keratokonus rahatsızlığı gelişiminde tam olarak neyin neden olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, çoğu vakada hastalığın genetik olarak anne veya babadan geçtiği saptanmıştır. Araştırmalara göre keratokonus hastası olan 10 kişiden ortalama1 kişinin ebeveynlerinden birinin bu rahatsızlığa sahip olduğu görülür. Bu göz rahatsızlığı çoğunlukla 10'lu yaşların sonu ve 20'li yaşların başlarında meydana gelir. Hastalık ile alakalı görme problemleri yaklaşık 10 ila 20 yıl gibi bir zaman zarfında yavaş yavaş kötüye gidebilir.
Bazı vakalardan yola çıkarak kalitesiz kontakt lens kullanımının keratokonusun olası bir sebebi olabileceği iddia edilmektedir, ancak bu durum kanıtlanmış bir durum değildir. Keratokonus hastalığına yatkınlığı olan bireylerin korneaları, özellikle alerjik durumlarda çokça yapılan göz ovuşturma gibi küçük hareketlerle de daha kolay hasar alabilir. Bu yüzden keratokonus rahatsızlığı olan kişilerin gözlerini ovuşturmamaya dikkat etmeleri oldukça önemlidir. Çünkü gözleri ovma hareketi, ince korneal dokulara zarar vererek semptomların daha da kötüleşmesine neden olabilir. Şayet kişinin gözleri alerjik sebeplerle kaşınıyorsa ve ovma ihtiyacı doğuyorsa alerjiyi kontrol altına almak için göz hekimine muayene olarak ilaç kullanımı konusunda danışılması daha iyi olacaktır.
Keratokonus hastalığı, çoğunlukla her iki gözde de görülür ve iki göz arasında çok farklı problemlere yol açabilir. Semptomlar her gözde farklı ilerleyebilir ve zamanla değişebilir. Sık yaşanan keratokonus belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Keratokonus rahatsızlığının erken evreden geç evreye geçmesi çoğunlukla yıllar alır. Ancak bazı kişilerde kötüye gidiş daha hızlı hızlı gelişebilir. Bu gibi durumlarda kornea aniden şişebilir ve skarlaşma adı verilen kalıcı sertleşme baş gösterebilir. Skar denilen bu yara dokusu meydana geldiği zaman kornea yumuşaklığını ve berraklığını yitirir. Neticede görüş, daha da bozuk ve bulanık bir hal alır.
Keratokonus hastalığının erken dönemde teşhis edilmesi zor olabilir. Fakat aile bireylerinde keratokonus öyküsü olan kişilerin bu durumu belirtmeleri, rutin göz muayenesinde hastalığın erkenden tespit edilmesine yardımcı olur. Bu muayene esnasında korneal topografi ismindeki yöntem kullanılarak göz yüzeyinin haritası çıkarılır. Bu sayede kornea kalınlığında incelme olup olmadığı ve kornea yüzeyinin durumu detaylı bir biçimde incelenebilir.
Keratokonus tedavi biçimi, hastadaki belirtilere ve hastalığın aşamasına bağlı olarak belirlenir. Belirtilerin hafif olduğu erken dönemde hastanın görmesi gözlüklerle düzeltilebilir. Sonrasında ise görüntünün doğru odaklanmasını sağlamak amacı ile özel sert kontakt lensler kullanılması gerekebilir. Yanı sıra keratokonus tedavisinde kullanılan farklı yöntemler de bulunur. Cerrahi operasyon ile kornea içine küçük kavisli bir cihaz konularak korneadaki eğrilik düzeltilmeye çalışılır. Göz doktoru korneayı güçlendirme amacıyla özel bir UV ışını ve göz damlası kullanır. Bunu tedavi korneanın düzleşmesine ya da sertleşmesine yol açarak, daha fazla kabarık bir hal almasını önlemeye yardımcı olur. Belirtiler şiddetlendiği zaman, hekim kornea nakli önerisinde bulunabilir. Göz nakli yapılması ile hekim hastalıklı korneanın hepsini ya da bir kısmını sağlıklı donör kornea dokusu ile değiştirir.
